Hazırlık Kitabımızdan Bir Kaç Paragraf
“O Kitap mozaiğinde İbrahim olayını anımsa; o, doğruluğu bütün bir Nebi idi. Hani o babasına: …”Babacığım! İyi bilmelisin ki sana gelmeyen Nebilik ilmi bana ayan beyan oldu. Öyleyse benim yolumu izle ki seni, Sırat-ı Müstakime kılavuzlayım. …Babacığım! Sana Rahman azabının ilişmesinin korkusunu yaşıyorum; sen de şeytan bağımlısı olursan!..” – Ey İbrahim! Sen benim tanrılarıma ilgi duymuyor musun?! Andolsun eğer bu düşünceni sürdürürsen seni taşlayaraktan linç edeceğim, edeceğim! Çağlar boyu beni terk eyle!” Meryem, 19/41-46.
“Nihayet onlardan ve Allah’a rağmen taptıkları doğa güçlerinden uzaklaşıp koptuğunda biz kendisine İshak’ı ve Yakub’u vehbi olarak verdik; tümünü Nebi olarak programladık. Ayrıca hepsine rahmet ağımızdan vehbî olarak verdik. Onlar için sözü özü bir oluş sıddıklık dilini, yücelebilme aracı ettik.
Aynı Kitapta Musa’yı da anımsa; o, elekten geçirilmiş Resûl-Nebi idi. Ona sağın sağındaki sanallaşmış Tûrdan seslendik ve sırdaş olarak Mukarreb üyemiz kıldık. Kardeşi Harun’u da ona rahmet ağımızdan, vehbî Nebi olarak armağan ettik.” Meryem, 19/49-53.
“Aynı Kitapta İdris’i de anımsa; sıddik-Nebi idi. Onu da yücelerde bir gök katı boyutuna yücelttik” Meryem, 19/56-57.
Biz bu ayet-i kerimelerin bütünlüğü içinde düşünerek diyoruz ki Nebilerin tamamı, Nibiru gibi fantastik gezegenlerden gelmişlerdir. Bu kanaate varırken Meryem Suresindeki birkaç kavramın farklı anlamlarda kullanılmış olmalarından yararlandık.
1- “Aynı Kitap’ta” kavramı, toplam 4 peygamber için doğrudan ve Hz İsa için de annesi dolayısıyla kullanılmıştır. Ayet/16 Hz Meryem için, ayet/41 Hz İbrahim için, ayet/ 51 Hz Musa için, ayet/54 Hz İsmail için ve ayet/56 Hz İdris için kullanılmıştır. Hz İsa, ayet/30 “bana Kitab’ı verdi” demekte ve Hz Yahya’ya da: ayet/12 “Vargücünle Kitab’a sarıl!” denilmektedir. Bu “Kitap” ne anlamda kullanılmıştır? Kur’an-ı Kerimde bu konu genelinden şu ortak yargıya varılmıştır:
“Bu şahsiyetler; Allah’ın kut verdiği Nebilerdir. Kimisi Adem’in dölünden, kimisi Nuh ile birlikte taşıdıklarımızdan, kimisi İbrahim ve İsrail’in dölünden ve kimisi de İmam kıldığımız ve zekaca ayıkladıklarımızdandır. Rahmanın ayetleri karşılarında okunup yaşandığında içselleşip secdelere kapanır; hüngür hüngür ağlarlardı” Meryem, 19/58.
Biraz daha açarsak, bu ayet-i kerimeden anlaşılan odur ki, Nibiru gezegenindeki Anunnakiler, sürekli insanlarla ilgilenmişler.
Şöyle ki, Allah’ın cc kut verdiği Nebiler/Annunakiler, insan zekasındaki yatay gelişme ve doğal ayıklanma evrilmesi çerçevesinde yeryüzüyle, dört evrede ilgilenmişlerdir:
Adem’in dölüyle Hz Şit ve Hz İdris Annunakileri Makronezya, Mikronezya ve Polinezya insanına, Hz Nuh’un enkarne olmasında Hz İbrahim ve Hz Musa Annunakileri 12 Beniisrail kabilesi insanına, Hz İbrahim ve Hz İsrail/Davut Annunakileri Sümer, Babil vd insanına ve sonuçta Hz İsa, Hz Muhammed’in sav gelişmiş Mekke ve Kudüs insanına Nebi olmuşlardır.
Bu surede geçen “Kitap” kavramına açık bir anlam verilememektedir. Öyleyse bu “Kitap” 12. Gezegen, Nibiru’daki Anunnaki peygamberlere verilen Kitab’ı andırmaktadır. Bu gezegen ibzim tefsir kitaplarımıza hiç girmemiştir, ama vardır ve cinnlerce doldurulmuştur. O cinn boyutundaki düşünen zekaların da Kitapları ve kendi Nebi-Resulleri vardır. Sözü geçen peygamberler yeryüzüne enkarne olan kişilerdir. Meryem Suresinde Hz Muhammed’den sav söz edilmemektedir. Çünkü Hz Peygamberimiz sav anne-babadan doğmuş ve mezarı açık ortadadır. Diğer hiçbir Nebi ve Resulün doğum ve ölümleri belirlenmemiştir. Tevrat’taki soy kütükleri tamamen uydurmadır.
Meryem Suresinde, en fazla Hz İsa ve Hz Meryem Anamız üzerinde durulmuş, Hz Yahya, Hz İshak’ın doğumlarında ilahi müdahaleler olmuştur ve Hz Zekeriyya’nın doğumuyla ilgili de hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
Bu konu çok tartışılacaktır ve bu tartışmalar sonucu ayrıntılar ortaya biraz daha çıkmış olacaktır. Allah cc buyurmaktadır ki, “Sen hiçbir şey değilken seni yarattım; yani yeryüzüne enkarne ettim.
Demek ki Hz Yahya’nın da Hz İsa gibi, bizim cennetteki Ruhtan bir zerre varlığımız olan Nefs-i Vahidesi de yoktu. Demek isterim ki çok ama çok kapalı ifadeler vardır. Allah cc konuyu her yoruma açık bırakmıştır. خلق fiili her türlü yoruma açık ifade edilmiştir. Örneğin biz meniden ve spermadan yaratılırken anne karnında dört aşamanınardından melek, berzah aleminden canımızı üfler ve varoluruz. Amma Hz Yahya hiçbir şey değilken yaratılmış. Hz Zekeriyya’yı Annunaki olarak düşündüğümden enkarne olmak deyimini yeğledim ve evlenmiştir.
2- Meryem Suresinde ilgi çeken diğer bir kavram da Hz Yahya, Hz İshak için: “Biz hibe ettik”, yani Vehbi olarak verdik” cümlesinin kullanılmasıdır. Hz İbrahim’in kendisi çocuk etmeye uyumlu olurken, Hz Zekeriyya gibi ilikleri tamamen kavşama noktasına gelmediğinden göksel ilahi müdahaleye gerek kalmazken sadece hanımı kısır idi.
Hz Zekeriyya’nın eklemleri kağşamış olduğundan göksel Annunaki’nin müdahalesine açık durumda idi. Üç gün sinirsel şoklama geçirdi, ancak rumuzla konuşur durumda göksel Annunakiler beynine yerleşmiş olmalıdır. Hz Yahya ancak bu operasyonlar sonucu Annunaki olarak doğmuştur. Evlenmemiş ve Hz İsa gibi ölüm olayı yaşamıştır. Böylece Hz İshak ve Hz Yahya Annunaki olarak ve vehbi olarak gelmişlerdir
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!